17 Ağustos 2016 Çarşamba

Yazan ve Resimleyen: H.EMIR YAVUZDEMIR

Geçenlerde H.Emir okumak için yeni bir kitap istedi benden. Esasen her hafta en az 10 kitap değiş tokuşu yapıyoruz çocuk kütüphanesinden. Bazı haftalar kitaplari çok hızlı tüketebiliyoruz ya da ruh haline göre yenilik arayışına girebiliyoruz.

Birkaç öneriden sonra baktık çözüm bulamıyoruz; "Oğlum, kendin bir hikaye düşle ve çiz istersen, böylece kendi kitabını da yazmış ve resimlemiş olursun" dedim.

Sanki hep bu anı bekliyor gibi birden "tamam, ben ne yapacağımı biliyorum" diyerek yerinden fırladı.
5 yaşındaki oğlumun Ninja Kaplumbağalar ile tanışması çok nostaljiktir. Babasının çocukluk dönemlerinden bugüne sakladığı ninja kaplumbağa oyuncağı çok ilgisini çekmişti. Her ne kadar çizgi filmlerini ya da filmini izlemese de bir gönül bağı kurdu ninjalarla. Nerde nasıl yaşadıkları, kimlerle neden savaştıkları hakkında bilgisi ise bizim anlattıklarımız ışığında kendi hayalgücünün yönlendirmesinin ürünlerinden ibaret.

Kafasında düşlediği hikaye için ana karakter olarak Ninja kaplumbağaları seçti.

Hikayenin tümünü yazının sonundaki linke tıklayarak bizzat yazarının anlatımı ile dinleyebilirsiniz. Ancak hikayenin ana konusuna dair bilgi vermeden geçmek istemiyorum. Konu ninja kaplumbağaların evindeki kitaplıktan aniden düşen bir kitap ile ilgili.

Böyle bir hikayeyi başka hiç bir yerde bulamazsınız. 4-5 yaş arası çocuklarla yapması hem çok keyifli hem de çok yönlü fayda sağlayan bir etkinlik (esasen etkinlikten birkaç seviye daha kompleks bir çalışma demek daha doğru olur).

H.Emir henüz yazmayı bilmediği için hayalindeki her sahneyi elinden gelen en ince ayrıntısı ile resimlemis. Tahmin edersiniz ki bir kaç saat ya da tek bir günde bitmesi pek mümkün değildi ve yaklaşık 3-4 güne yayıldı calışması. Onun heyecanını takip etmek ve bir sonraki sayfada olacakları beklemek gerçekten çok keyifliydi. Her sayfa sonunda hikayesini baştan sona kardeşine okudu. Artık Beyza da işin içindeydi. Bu aktivitenin yararlarina dair birkaç kelam daha ettikten sonra artık hikaye ile başbaşa bırakacağım sizi...


HAYALİNDEKİ KİTABI YAZ ÇALIŞMASI

1. Çocuğu düşünmeye, her bir ayrıntısı ile düşlemeye ve özbilgilerinden yola çıkarak üretmeye yönlendirir.

2. Çocukların erken yaşta giriş-gelişme-sonuç kurgusu üzerinde kafa yormasını sağlar ki bu neden-sonuç ilişkisinin bir üst seviyesidir. Bir konu seçip başlamak ne kadar önemli ise o konuyu toplayarak bir sonuca varmak da en az o kadar önemli ve beceri isteyen bir iştir.

3. Özgün bir konu bulabilmek icin gözlem yapmaya ve çevresine farklı bir açıdan bakmasını teşvik eder.

4. Çocuklara, Kitapları ve Kitap Okumayı sevdirir. Cünkü çocuk kendini de bu dünyanın içinde hatta bu dünyanın bir parcası olarak değerlendirecektir.

5. Serbest resim calışmalarından ayrı olarak ard arda gelen olay döngüsünü kurgulayacağından her bir sayfanın konusunu ve görselini seçmek ilk etapta zor gibi görünse de hikaye ilerledikçe çocuklara heyecan verecektir.

6. 5 yaş çocukları resim çizerken artık vücudun bölümlerini daha ayrıntılı çizmeye başlarlar. Çöp adam çizimleri yerini iki paralel çizgi ile kol bacak, daha belirgin gövde ve ayrıntılı yüz ve ifadeler çizimine bırakır. Bununla birlikte ana karakterin bulunduğu çevre tasvirleri de yine bu yaş grubunda önem kazanır. 5 yaşındaki çcuğunuz hiç dikkatinizi cekmeyen ya da aklımıza gelmeyen ayrıntıları gözlemler ve itina ile görseller. Hatta zaman zaman resimlerdeki en çok zamanı ufak bir ayrıntı için harcayabilirler. Kendi kitabını hazırlama çalışması, bu dönem çocuklarının yeteneklerini uygulamaya dökebilecekleri cok ideal bir calışmadır.

7. Hikayenin konusu, çizimlerdeki ayrıntılar, anlatımdaki vurgular gibi konular; çocuğunuzun ilgi alanları ve son dönemdeki ruh haline ilişkin bilgilere ulaşmanin en pratik yoludur.

8. Son olarak, hikaye tamamlandıktan sonra çocuğunuzun ağzından hikayeyi dinlemek ve resimlerdeki ayrıntıları heyecanla anlatırken onu izlemek sizin için çok keyifli ve gurur verici olurken çocugunuz ile geçireceğiniz bu pasif ve aktif zamanlar onun içinde çok değerli olacaktır.

Hikayenin Adi:

BUGÜN 
NİNJA KAPLUMBAĞALARA
NELER OLUYOR?

Yazan ve Resimleyen:

HÜSEYİN EMİR YAVUZDEMİR



Not: Çocuklarınızla birlikte izledikten sonra yorumlarinizi bekliyoruz 😍😍😍





14 Ağustos 2016 Pazar

Zeytinyagli Sarma/Dolma Ici Yemek Kurt Yapar Mi?


Zeytinyağlı Yaprak Sarması ya da mis gibi biber dolmasını kim sevmez ki??... Henüz sofraya gelmeden her aşamasında ufak ufak hissettirmeden azalır sayısı... Öyle bir lezzettir ki insan bir başladı mı duramaz... Hele tencereden ya da buzdolabından gizlice tırtıklıyorsan değme keyfine :)


Eğer konu zeytinyağli sarmalar/dolmalar ise lezzeti çiğken başlar... Hafif pişirilmiş soğanlı ve baharatlı pilavın üzerine pilav tanımam dostlar... Belki içindekilerin lezzeti belki de yasak, sadece tadımlık erişime açık olması... hiç bir neden gerçeği değiştiremez ki

BIR ANNE TEPSISINI ALMIS, SALONDA YAPRAK SARMAYA BASLADI MI TUM YAVRULAR IC PILAVINA SULANIR :)))

Ben küçükken annem ne zaman sarma için hazırlık yapsa kardeşim ve benim bir olur olmaz karnımız acıkırdı sanki... hemen tepsinin yanina oturur masum kedi yavrusu bakışları ile "annecim biraz tadına bakabilir miyim?" demeye başlardık.


Annem once kıyamaz biraz verirdi ama sonra bu taleplerin sonu gelmeyince "Kızım yeter, çok yerseniz kurt olur midenizde" derdi..

Biz biraz daha dolanır bu sefer yardım etmek isterdik beceremeyeceğimizi bile bile... tabii amaç zaten beceremeyip yamuk yumuk olanları "aaa... anne bu hiç olmadı. Neyse ben bunu bi yiyim bari.."lerle mideye indirmekti...

Ahh ahh annecim ne baskı altında sarardı sarmasını :))

Bu durum bir tek bizde böyle diye düşünürken yıllar geçti ve ben de anne oldum.

Baktım sistem aynı.. ne zaman iç pilav mevzu olsa bizim bıdıklar kedi yavrusuna dönüyor. Bir iki midede kurt hikayesine başvurdum mecbur. Hani sanki yaprak sararken çocuklara direnmek işin usulu gibi bir psikolojideydim.


Sonra durdum... kendi çocukluğum geldi aklıma... hooop bir empati kurdum veeee....

Artık iç hazırladığımda tepsimi alıp sarma yapmaya başlamadan bir kısım pilavı biraz daha pişiriyorum. Böylece etrafimdaki masum minik kediciklere gönül rahatlığı ile tam kararinda pişmiş soğanli baharatlı ve limonlu iç pilavını veriyorum ve onlar pilavlarıni yerken ben de tüm baskılardan uzak sarmamı/dolmami yapiyorum.



Aaa... ne kadar da kolaymış.... herkes mutlu 😁


12 Ağustos 2016 Cuma

İSMİMDEKİ HARFLER... TOPLASAN ALFABE EDER...

Aslında genel olarak oğlumla etkinlik yaparken daha çok genel bilgiler ve yetenekler üzerinde yoğunlaşmayı tercih ediyorum. İlkokula başladığında heyecanla öğreneceği bilgileri şimdiden ekstra bir çaba ile öğretmeye pek olumlu bakmıyorum.

Bunların başında Alfabe geliyor. Oğlum henüz 2 yaşındayken Alfabeyi tanımaya başlamıştı. Annenin A'si, Babanin B'si... kıvamında öğrenmişti. Şimdi yaş 5 oldu ve 3 hafta sonra yarı zamanlı anaokuluna başlayacak. Etrafımızdaki benzer yaş grubundaki çocuklardan da takip ettiğimiz kadarı ile en azından şu yaş grubundan adını yazması ve okuyamasa bile adını tanıyor olması bekleniyor.

Doğrudur tabii... Benim zamanımda da böyleydi. Anaokuluna giderken biz de adımızı ve soyadımızı yazmayı öğrenmiştik. Tamam ama malum benim oğlum için durum bu kadar kolay değil. Ad, soyad toplam 21 harf. Alfabenin 29 harfinden 14'ü zaten Hüseyin Emir'in adı-soyadında var. Yani çocuğum adını-soyadını yazsa Alfabe cepte...

Biz de cok basit ve eğlenceli bir etkinlik hazırladık. Amaç; çocuğun ismindeki haflerin ve harflerin sırasının farkına varmasını sağlamak.

MALZEMELER:
Karton
Keceli kalem
Sticker notluk


Çocuğun ismini sevdigi renkte bir kartona yazıyoruz. Sonrasında not stickerlari ile ismine ait harfleri hazırlıyoruz. Bir kaç farklı harf daha ekleyerek seviyeyi arttırmak da mümkün.
Çocuğunuzla harfler ve ismi üzerine yapacağınız kısa bir sohbet sonrası harfleri dağınık şekilde kartonun etrafına yapıştırıyoruz. Sıra ile isminde bulunan harfleri alttaki bölüme  yapıştırarak eşleştirme yapmasını istiyoruz.

Bir iki kere oynayıp çocuğun da kendine güvenmesi sağlandıktan sonra seviyeyi yine biraz arttırıyoruz.

Bu sefer harfleri dağıttıktan sonra kartonun üzerine yazılı isimdeki harflerden birkaçını saklıyoruz ve çocugumuzun eksik harfleri kendisinin hatirlamasini ve eklemesini bekliyoruz. 

Son seviyede ise boş bir duvar ya da kapının üzerine dağınık yapıştırdığımız harflerin tümünu dogru sıra ile yapıştırmasını istiyoruz.

Bu etkinlik Beyza (2 yaş) için sayılar ve şekiller olarak hazırlandi. Temel kavramları öğretirken işe yaradığını gördüğüm eğlenceli bir etkinlik tavsiye ederim.


1 Aralık 2015 Salı

Yeni Uykudan Once Rituelimiz: Masallarda Duygularimizin Kesfi

Bir cok uzman cocuklarin yatmadan once hergun tekrar ettikleri rituellirin onlarin uykuya gecisini kolaylastirdigini belirtiyor.

Her evde oldugu gibi bizim evde de uykuya hazirlik adi altinda yaptigimiz bir dizi aktivite var. Dis fircalamak, anne ve babaya iyi geceler demek, son bir wcye ugramak ve bez degisimi, gece susamalarina karsi suluklarin doldurulmasi vb. siradan aktivitelerin yanina bir yenisini daha ekledik bu gunlerde. Gecenlerde olusturmaya basladigimiz kitaplik ve cevresi kis temali okuma kosemize gecip bir kitap seciyoruz.


Sectigimiz kitabi ya sadece ben okuyorum ya Huseyin Emirin resimleri yorumlayarak bize okumasini istiyorum ya da interaktif bir sekilde hep beraber okuyoruz.
Bu okumalara bir de gecenlerde oylesine aklima gelip yaptigim duygusal parmak kuklari da ekledik.



Bu kuklanin dort kosesinde dort farkli duygu temsili bulunuyor. Ben kitabi okurken bazi yerlerinde durup masal kahramaninin icinde bulundugu durumda ne hissetmis olabilecegini soruyorum.
Bunu yapma nedenim;
1- icinde bulunduklari duygulari isimlendirebilnelerini saglamak
2- olaylara karsi kendi bakis acilari ile hangi duyguyu hissedeceklerini ogrenmek
3- duygularin birbirine etkilerini ogretmek

Ornegin;
Nemo babasinin sozunu dinlemeyerek balikci teknesine yaklastiginda babasi ne hissetmistir?
Korku??? Kizginlik??? Endise???

Ya da ormanda bircok arkadasi olmasina ragmen hic kardan adam arkadasi olmayan kardan adam kendini nasil hissediyor?
Yalniz?? Uzgun??

Peki Simsek Mcqueen yarisi kazanmak yerine kaza yapan arkadasina yardim ettiginde nasil hissediyor?
Mutlu?? Yardimsever??

Cocuklarin olaylari nasil yorumladigini anlamak ve duygularinin farkina varmasini saglamak icin cok yararli oldugunu dusunuyorum. Tavsiye ederim ;)

28 Kasım 2015 Cumartesi

PROJELER-2: Resim Boyama-Oykulu Kitap ve Klip hazirlama

Disney Pixarin yapmis oldugu en basarili animasyonlardan biri Arabalar. Konusu, kurgusu ve verdigi dersler acisindan 3-6 yas cocuklarinin gonlunde ayri bir yeri var.
Huseyin Emir arabalar ile gectigimiz bahar tanisti ve gecen zaman ile arabalara olan sevgisi git gide artti. Ozellikle son 3-4 ayda oyuncaklarinin da aramiza katilmasi ile arabalar filminin tum karakterleri aileden biri oldu diyebilirim.
Bu sevgisinin son donemlerdeki somut yansimalarindan biri de karakter boyamalari oldu. Belirli araliklarla o an ne istiyorsa arayip bulup ciktisini aliyor hatta istedigi gibi olmaz ise bana cizdirip oyle boyuyordu. Tabi tum boyamalar odasindaki giysi dolabindaki yerini buyuk biz ozenle aliyordu.
Yaptigi isi o kadar onemsiyor ve o kadar mutlu oliyordu ki her gece yatmadan resimlerini suzuyor. Kimi bir ara odada yakalasa cizdigi resmin ayrintilarini uzun uzun anlatiyordu.

Son bir iki haftadir bu durumun yogunlugu azaldi. Gerci dolabimizin kapaginda da yer kalmamisti. Yeniliklere yelken acmak amacli bir gun resimleri kaldirsak mi diye sorma gafletinde bulundum ki cevap tabi ki HAYIR oldu.

Sonra aklima bir fikir geldi ve bu fikiri oglum da begendi. Huseyin Emir akrep burcu ve emek verdigi ya da hatirasi olan herseyine cok bagli. Bu resimlerde onun icin cok degerli. Ben de bu farkli zamanda birbirleri ile iliskisiz yaptigi resimleri toplayip urettigimiz yeni bir hikaye kurgusunda siralamayi ve bu boyamalardan resimli bir kitap olusturmayi onerdim. Boylece ne zaman isterse kitabini okuyabilecek diledigi her yere de goturebilecekti.

Bunun icin 1 dolara renkli kartonlardan olusan bir defter aldik. Kafamizdaki kurguya gore resimleri dizdik ve ben de hikayemizi kaleme aldim.

Iste buyrun hikayemiz:












Bu fikir ikimizin de cok hosuna gitti. Sonra baktim bugun canimiz sıkıliyordu. Hadi dedim kalk bu hikayeyi bir de oyuncaklarinla oynayalim. Birlikte kendi derledigimiz piyesi oyuncaklarla oynadik.

Baktim bizim oglanin cok hosuna gitti, e izlemeyi de seviyor arabalari... isi daha da buyuttuk ve yazmis oldugumuz hikayedeki resimlerin aynisini oyuncaklarla kurgulayip fotosunu cekerek mini bir klip hazirladik. Hikayeden sonra daha anlamli gelebilecek klibimiz:
Aksam olunca da ailece oturup bu klibi izledik. Boyamalar ile baslayan seruvenin boyle bir klip ile bitecegini kim bilebilirdi? Ama urettigimiz seylerden yeniden yeniden birseyler uretmek gercekten cok keyifliydi.

Cocuklarimla hayallerimizin sonu yok... onlar minik yurekleri ve icindeki o kocaman saf ve masum sevgi ile hayal kuruyorlar... ben sadece onlara elle tutulan guzel seylerin hayallerle basladigini ogretmeye calisiyorum... bazen uretmek icin yeni birseye ihtiyaclari olmadigini, ellerindekilerin kiymetini bilerek cok ama cok guzel seyler uretebileceklerini bilsinler... kendilerine guvensinler ve hic vazgecmesinler istiyorummmm.... hadi insallah ;)

26 Kasım 2015 Perşembe

Kahvalti Motivasyonlari... Yemekli Hikayeler... Magara...

Cocuklar nedense kahvalti konusunda cogu zaman biraz isteksiz olabiliyorlar. Gunun en onemli ogunu olan kahvaltilari onlar icin renkli hale getirmek de tabii bize dusuyor. Hangi yontem olursa olsun pes pese uygulandiginda faydasini kaybediyor. Bu nedenle kucuk buyuk etki dusunmeden hergun yeni yontemleri evirip cevirip kullanmada fayda var.

Ozellikle son 3-4 aydir duzenli olarak her gun ailecek uzun kahvaltilar yapma firsatimiz oldugundan cocuklari bu konuda desteklemek ile ilgili edindigim bir kac kucuk numarayi paylasmak istedim:

Tabak susleme sanatina hic girmiyorum cunku bu yontem hem cok yaygin hem de benim gibi sanat sever cocuklariniz varsa o tabaga kiyamazlar :D

Ucakti... balikti... geldi gittiler ise bulundugumuz yas grubuna pek hitap etmiyor. Bu nedenle ara sira Beyza icin denesek de etkisi uzun surmuyor.

Tablet, telefon, Tv isin kolay yolu gibi gorunse de sofraya saygi, aile iliskileri, zaman kavramindaki farkindalik gibi bazi konularda sorun olusturdugundan bizim sofralarimiz bu sure icinde teknolojik aletlere kapali.

Peki geriye ne kaldi???

Benim denedigim ve en cok ise yarayan iki baslica yontem var. Oncelikle kahvaltiya herkes esit saygi duymali. Yani cocuktan ne bekliyorsaniz siz de onu vermelisiniz. En ufak bir kaytarmada cocuklar aninda bunu hissederler. Gelelim yontemlere; kahvaltiyi sizin icin degil cocugun onemsedigi ve baskin oldugunu hissettigi bir ogun haline getirmek.

Nasil mi?
Tabi ki fikrini alarak. Biz buzdolabina gidip cocuklarla birlikte seciyoruz kahvaltida yiyeceklerimizi. Secenekler zaten belli ama belli olani belirsizcesine yasayip sorumlulugu cocuga birakmak ogunu sahiplenmesine yardimci olur.

Sonrasinda sofra hazirlamaya yardim. Yasi kac olursa olsun herkesin bu hayatta ucundan tutabilecegi bir is vardir. Su da bir gercek ki emek verdigin sey sana daha yakindir.

Sofraya oturdugumuzda herkes tabagina alacagi urunu kendi secer ve eger tabagina aldiysa onu bitirmeden  kahvaltiyi tamamlayamaz.

Bu yonteme ek olarak ara ara siparisler de kabul edilir. Ornegin yarin pogaca mi yesek? gibi...

Dun de yine boyle bir gundu. Huseyin Emir evdeki pogacayi BISI sanmis ve olmadigini anladiginda uzulmustu. Sonra dudaklari bukulmus bir sekilde bana dondu vee... "Annecim bana yarin magara yapar misin?" dedi.
Yaparim yaparim tabii de... magara derken??
"Hani icine peynir domates sakliyoruz ya?"

Dankk... Dankk...

Gecenlerde BISI yapmistim. Balon gibi kabaran BISIyi cocuklara "magara yapalim mi?" diye tanitmis, "magaraya kimler saklansin?" sorusu ile de peynir domates saklayip yedirmistim. Meger benim guzel oglumun aklinda MAGARA diye kalmis.

"Yaparim tabiii kuzum benimmm..." diyip sabah oyalanmayayim diye gece yatmadan hamurunu hazirlamistim.

Zaten, BISI diyince hep bi ekstra ozenirim nedense... annemden gecmis bu hallerim. Kizarmis Hamura da anlam mi yuklenir demeyin. BISI benim icin kizatmis hamurdan cok Anne Jestidir, Samimiyettir, Komsuluktur, Gece Kacamagidir, Sohbettir...

Bir gece buzdolabinda bekleyen hamurdan hic olmadigi kadar basarili sonuc aldim ve nedense bir gurur duydum kendimle :)
Hepsi balon gibi olan BISIler sofrada yerini aldilar.
Beyza hanimla "bak balonlara" diyerek basladigim hikayeyi Huseyin Emir beyle magarada saklanan yiyecekler olarak tamamladim.

Mutluluk sevgi sicaklik guven... aslinda hayatin icine saklanmis ufacik paylasimlarin icerisinde buyuyorlar... sadece fark etmek ve keyif almak gerekiyor...
Bu arada madem o kadar anlam yukledim ve hikayeler ile bezedim, bir de mini tarif vereyim. Eminim herkesin bir BISI tarifi var bu hayatta bizim BISI de soyle dostlar :

1 adet yumurta
2 dolu corba kasik yogurt
1 paket karbonat
Bir tutam tuz
3 su bardagi un (kivamina gore azaltip arttirabilinir)

Bana gore bugunden sonra puf noktasi geceden sabaha bekletmektir ;)

AFIYET BAL SEKERLER OLSUN...
 AMA EN COK DA COCUKLARA OYUN OLSUN :)



24 Kasım 2015 Salı

PROJELER-1: KITAPLIK

(Huseyin Emir 4 yasinda ve Beyza 18 aylik)

KİTAPLIK PROJESİ

Aslında uzun zamandır aklımda olan bir etkinlikti. Fakat, ne zaman ve nasıl yapmam gerektiğine karar veremiyordum. 

Böyle büyük ve kalıcı etkinlikter için birkaç tavsiye vererek başlayayım:

Aklımızda olan projeyi bu yaşlarda çocuklara anlatmak ve aynı anda onların gözünde canlanmasını beklemek çoğu zaman boş bir beklenti olabilir. Bu nedenle; onlarında yapacağı işe inanmasını sağlamak için -ki bu çocuklarda heyecan ve sabırı sağlamak için çok önemli- birkaç gün önceden projenizden ufak ufak bahsetmeye başlayın. Hani reklam yaparcasına. "Biliyor musun oğlum yakında seninle çok güzel bir kitaplık yapmayı planlıyorum. Kim bilir nasıl güzel birşey yaparız " gibi cümleler kurarak onun da meraklanmasını sağlayabilirsiniz.

Bir sonraki aşama proje için gerekli malzemelerin birlikte itina ile seçilmesi. Böylece çocuğunuz rengarenk bir dünyada kendi zevkine uygun malzemeleri seçerken yapılacak etkinkiği de benimsemeye başlar. 

Örneğin biz bugün yapacagımız kitaplığın dışını mevsime uygun bir tema olan kardan adam ile kaplamak istedik. Buna uygun malzemeler aldık. Bunun yanında bir de kardan adam hikayesi alarak planladığımız kitaplığımız için hediye de seçmiş olduk. 

Temayı seçerkense yavaş yavaş kar yağışının başlamasını ve dışarıda yapılan aktivitelerin kapalı alanlara kaymasını -ki bu nokta da en yararlı aktivitelerden biri olan kitap okumak giriyor devreye- dikkate aldık. Galiba kışın insan daha cok kitaba sarılır diye düşündük.

Tüm malzemeler hazır olduğunda çocuklarla oturup bir akım şeması hazırladık. Soru-cevap şeklinde devam eden ve ara ara boyama ile kesilen bu şemayi cok sevdiler.


Proje şemamızda sorunları yazdık. Neden bu sorunlarla karsılaştığımıza dair yanıtlat aradık. Çözüm yollarını tartıştık. Daha sonra özele inerek biz neler yapabiliriz? diye düşündük ve en sonunda somut bir hayal üzerinden gidip istediğimiz ürünün resmini çizip hayallerimizi daha elle tutulur hale getirdik. 
Artık hepimiz nasıl birsey yapacağımız hakkında daha net bilgi sahibiydik. Sıradaki görev evdeki tüm dağılmış kitapları bulmak ve gruplamaktı. Tüm kitaplar söz konusu olunca hem grupladık, hem okuduk, hem yıpranmış olanları onardık...

Sonra herkesin yaşına gore is bölümü yapıp prima bebek bezi kolilerinden 3 raflı cok güzel bir kitaplık yaptık. Kitaplığımızı bugün aldığımız kap ile kapladık. Bittiğinde her yer dağılmış ve biz de yorulmuştuk ama özellikle oğlumun yüzündeki gurur ifadesi ve ikisinin mutlulukları herseye değerdi.

Heyecanla kitaplığımıza yer aradık. Önce kitaplığı yerine koyduk ve sonra oğlum büyük bir heyecanla kendi istediği düzen ile kitaplarını kitaplığa yerleştirdi. 
Bu ayın konusu kardan adam kitabımızı ve daha önce yapmış olduğumuz fanusu da kitaplığımızın üzerine koyduk. Sonuç cok mutluluk vericiydi.